|
|
Oldukça masumhane bir hikaye ama... ABUZİDDİN EFENDİ Abuziddin efendi köyde çok sevilen bir kişiydi. Köy erkeklerine ib- ni Sinan`ın kitaplarından haram, helal, doğruluk, iyilik ve de fit- nelik hakkında uygulamalı dersler verirdi. Köy kadınlarına da si- cimle örgü, yemek, çocuk bakımı, ev ekonomisi, sağlık , nakış ve di- kişle ilgili muazzam bilgiler verirdi. Köydeki bütün çocukları el- ma şekeri ile sevindirir, çeşitli kitaplardan onlara masallar hikaye- ler ve arada bir fırsatını buldukça hepsini meydana toplar birlikte si- nemaya götürürdü. Evinin bahçesinde yeşil biber, domates ve patlıcan e- kerdi. Bu onun en büyük zevkiydi. Topladığı patlıcan ve biberleri gö- mer, toprağın altında pişirirdi. Sonra da onları tek tek zevkle keçi sü- tüne sokar, tadına doyamazdı. Bu onun en güzel yöntemlerinden biriydi. Am- ma en çok da yemesini severdi, bayağı göbekliydi. Kurufasulye pilav ve ca- cığı görünce ağzının suyu akardı. Üstüne başına çok önem verir ve ta- radığı saçlarını briyantinle şekillendirirdi. Kravatlarını ütüler ku- şaklarını beline dolardı. Abuziddin efendi olgun yaşta öldü. Ama ya- şam boyunca millete hizmet etti. Elinden düşüremediği fil dişi ta- rağı mezarının üstünde bir abide gibi durur.
Okuma yöntemini değiştirince neler oluyor.. (Bir de birer satır atlayarak okuyun bakalım)
Back to Top
|
CREATED BY ALPEREN
|